Direksiyon Dersi Araç Kullanma Teknikleri
ABS (Anti-Blokaj Sistemi)
Özellikle tehlike anında yapılan panik frenleme sırasında dört tekerin kilitlenmesini önler. Sürücü fren pedalına uyguladığı sert basınç karşısında fren pedalında ki titremeden dolayı ABS fren sisteminin devrede olduğunu hisseder. Ayak pedala basılı iken ayak tabanında bir dalgalanma hissedilir, bu dalgalanma sistemin devrede ve çalışır olduğunu gösterir. ABS fren devre dışı kaldığında, aracın elektronik ön panelinde bulunan bir ikaz ile sürücüye bildirilir. ABS devre dışı kalsa da fren pedalına bastığınızda normal fren çalışmaya devam edecektir.
Sürücüler arasında, ABS fren sistemine sahip taşıtların daha kısa bir mesafede duracağı gibi yanlış bir bilgi vardır. ABS sistemine sahip taşıtlar, kuru zeminde durma mesafesini kısaltamazlar, hatta kuru zeminde yüksek hızlarda yapılan frende sistemin saniyede 18 kez tekerleri tutup bırakması sonucu durma noktasında %10 civarında bir uzama olur.
ABS fren sistemi kaygan zeminde hıza bağlı olarak durma mesafesini klasik fren sistemine göre bir miktar kısaltır. En belirgin faydası panik fren sonucu tekerlerde kilitlenme olmadığından direksiyon manevrasını algılayarak araca yön verilmesine imkân sağlar ve aracın spin atmasını önler. Tabii ki hiçbir güvenlik donanımının fizik kurallarını yok edemeyeceğini unutmamalıyız. Güvenlik donanımlarının kendileri için belirlenen hız kabiliyetleri içerisinde sürücüye fayda sağlayacakları kesinlikle unutulmamalıdır.
Taşıtta kullanımda bulunan güvenlik donanımlarının kabiliyet sınırları üretici firma tarafından sürücülerin bilgisine sunulmuştur. Güvenli sürücülük, bilgi sahibi olmak ve bunları uygulamakla olur. Bu bilgilere her sürücü sahip olmalıdır.
ABS Fren Sistemlerinin Özellikleri:
ABS yi özellikle panik halinde ani frenlemelerde, frenleme anında tekerleklerin kilitlenmesini önleyen fren sistemi olarak tanımlayabiliriz. ABS fren sistemi ile tekerleklerin ani frenlerde kilitlenmesinin ortadan kalkmasıyla, direksiyon manevra kabiliyeti sağlandığından daha güvenli bir şekilde durma sağlanabilir. Ancak olumsuz yol koşullarında, hele hızlı gidiyorsanız, ABS niz olsa bile bu, lastiklerinizin iyi tutuş sağlayacağı ve kazadan kaçınacağınız anlamını taşımamaktadır.
ABS frenlere sahip taşıtla, virajlarda, ıslak yüzeylerde ya da çakıl vb. malzemeli yollarda daha hızlı gidilemez. Çünkü ABS, olumsuz yüzeylerde daha iyi yol tutuşu sağlamaz ya da virajda yüksek hızda yol platformunda kalmanıza yardım etmez. Ayrıca, ABS fizik yasalarını tersine çeviremez.
ABS nin devreye girmesine gerek kalmadan taşıt kullanırsanız, güvenli sürüş yapmış olursunuz. Hızın izin verilen limitler içinde tutulması, iyi ve dikkatli bir gözlem ve yakın takip yapılmaması neticesinde, ABS ye ihtiyaç, yalnızca acil ve beklenmedik durumlarda olacaktır. Islak yol yüzeyinde önümüzdeki aracı yakın takip ederken, ortaya çıkabilecek bir frenleme durumunda, ABS nin size yararı olmayacaktır. Dönüşlerde, virajlar içinde frenleme ABS ile bir alışkanlık olmalı mı? Hayır. Lütfen, düz giderken frenleme yapmaya her zaman olduğu gibi gayret ediniz. Yüksek sesle sorulmayan, ancak hep akılda tutulan bir başka soru: ABS ile bazı sürüş alışkanlıklarımı değiştirmeli miyim? Daha az dikkatle sürebilir miyim? Hayır, ABS yalnızca, acil durumlarda, özel bir konuda yardım sağlamaktadır. Bu hiçbir zaman savunucu ve kurallara uygun sürme alışkanlığınızı değiştirebileceğiniz anlamına gelmemelidir.
Sorulara devam edelim. Panik bir fren esnasında, kayma olması halinde, ABS bana nasıl yardımcı olmaktadır? Daha önce söylediğimiz gibi, sistem tekerleklerin kilitlenmesini önlemektedir. Bu da size; o an için, aracınızı daha güvenli yönetme imkânı tanımaktadır. Bu güven, size her tehlikede direksiyon unuzla gerekli manevralar yapacağınız anlamına gelmemektedir. Olumsuz yol koşullarında, hele hızlı gidiyorsanız, ABS niz olsa bile bu, lastiklerinizin iyi tutuş sağlayacağı ve kazadan kaçınacağınız anlamını taşımamalıdır.
Son bir örnek, belki de en önemlisi. ABS frenlerle nasıl güvenli taşıt kullanırım? Bunun cevabının karmaşık olacağını bekliyorsunuz. Oysa yanılıyorsunuz. Cevap çok basit ve açık: ABS nin devreye girmesine gerek kalmadan taşıt kullanırsanız, güvenli sürüş yapmış olursunuz. Hızın izin verilen limitler içinde tutulması, iyi ve dikkatli bir gözlem ve yakın takip yapılmaması neticesinde, ABS ye ihtiyacınız olmayacağını düşünebilirsiniz. Güvenli ve savunucu sürücülük teknik ve yaklaşımları ile ABS ler devreye girmeyeceklerdir.
ASR (Anti Patinaj Sistemi)
Almanca Anti Schlupf Regelung kelimelerinin baş harflerini temsil eder. İngilizce TCS (Traction Control System/Çekiş Kontrol Sistemi) olarak bilinir. Aracın tekerlerinin patinaj yapmasını önler. ASR nin sürüş güvenliğine katkısı büyüktür. Bazı otomobil firmalarına göre adı farklılık gösteren sistem prensip olarak aynı şekilde çalışır. Çekiş kontrolü de ABS gibi yeni nesil teknolojik, modern taşıtlar için önemli bir güvenlik donanımı haline gelmektedir. Taşıtta oluşacak ivme kaymasında devreye giren kontrol sistemi, frenler ve motor yönetim sistemini birlikte kontrol ederek, çekiş ya da itiş tekerleğinin kaymadan dolayı çekiş yeteneği kaybolduğunda bu durumu sensörler yardımıyla algılayarak tekerlek hareketini yavaşlatmakta ve kaymalarını önleyerek, sürücüye yanal ve uzunlamasına dinamik kontrol yeteneği sağlar. Bu kontrol sistemi, özellikle çekiş yeteneğinin azaldığı kumlu, karlı, yağmurlu olarak bilinen genel anlamda kaygan yol koşullarında yararlı olma açısından öne çıkmaktadır.
ASR Nasıl Çalışır?
Gaz pedalına aşırı yüklendiniz ve araç patinaj yapmaya başladı, işte bu durumda ASR hız algılayıcılar sayesinde patinajı algılar ve (1) ABS hidroliğini devreye sokarak patinaj yapan tekerlere fren uygular (2) Yakıt enjektörüne veya ateşleme tertibatına müdahale ederek motorun gücünü düşürür ve patinaj kesilinceye kadar bu işlemleri sürdürür.
TCS-ASR bu işlemleri gerçekleştirmek için aşağıdaki parçalardan faydalanır.
Teker hız algılayıcıları:
Tekerlerin üzerinde bulunan ve tekerlerin dönüş hızını algılayan parçalardır. Bunlar sayesinde ASR çekişin olduğu tekerler deki hızı algılayarak, hangi tekerin patinaja girdiğini belirler.
ABS hidroliği:
Bu parçanın içindeki valfler her bir tekere giden fren basıncı miktarını ayrı ayrı kontrol edebilir. ASR patinaja giren tekerin hızını düşürmek için ABS hidroliğini kullanır ve ilgili tekere fren uygular.
Elektronik kontrol ünitesi (ECU) :
ASR nin kritik durumlarda ne yapması gerektiğine burada karar verilir. ASR aşağıdaki parçaları kullanarak motor gücünü kontrol edebilir ve teker hızını azaltır:
- Yakıt kısma valfi
- Ateşleme tertibatı
- Yakıt enjektörü
- Gaz pedal sensörü
Buradan da anlaşılıyor ki ASR ile ABS koordineli bir şekilde çalışmaktadır. Bu iki sistemin birlikte çalışması taşıtlarda ESP sisteminin geliştirilmesini sağlamıştır. ASR sistemi en çok karlı, buzlu ve çamurlu yollarda faydalıdır. Eğer sürücü ASR sistemini iptal etmek isterse araç içerisindeki bir düğmeyle devreden çıkarılabilir.
ASR Sistemi, yol yüzeyinin durumuna göre veya sürücünün performansına yardımcı olarak en uygun sürüş kontrolünü sağlamaktadır. Gerektiğinde sistem ABS ile koordineli olarak her bir tekerleği bağımsız olarak frenler.
Tutunma açısı, taşıt üretici firmaların kullandığı teknolojilere göre 20 ila 40 derece arasında farklılık göstermekte olup, 27 derece yaygın olarak kullanılan tutunma açısıdır.
ESP (Elektronik Kontrol Sistemi)
Kurulu elektronik beyin sistemi, Sisteme bağlı çalışan bütün algılayıcılardan gelen bilgileri çok kısa sürede değerlendirip, bunlar arasında bir dengesizlik varsa kritik durumlarda ESP sistemini devreye sokar. Yani ESP arka planda devamlı faal durumdadır. Sadece kritik durumlarda devreye girer. Hareket halindeki otomobilin savrulmaması ve kaymaması için sensörler yardımıyla dört tekerliğin dönüşünü sürekli olarak kontrol eder, tekerleklerden birisinin devrinin artması durumunda devreye girerek o tekerleği frenleyip yavaşlatır. Bu sayede otomobil yola daha iyi tutunur. ESP sürücüye aynı zamanda güvenlik ve çeviklik de sağlar. ESP nin temel görev i aracın istem dışı düştüğü kritik durumlarda güvenliği sağlamaktır.
Sürüş esnasında öyle anlar olur ki, biz istemesek de taşıt verdiğimiz komutlara göre hareket etmez. O anda virajlı bir yola hızlı girdiğimizde, zemin kaygan ve önümüze bir tehlike çıkması sonucu viraj içinde ani direksiyon hareketi ile neler yaşayacağımızı bir hayal edin. Bu durumda şansın size yardım etmesi çok küçük bir ihtimaldir. Küçük bir ihtimalle kimse yolda kendini güvende hissedemez. Böyle bir ani savrulma ve kaymada ESP nin devrede olması hayat kurtarır.
Ülkemizdeki araç sayısı göz önüne alındığında, araç sürücü sayısının bu sayıdan çok daha fazla olacağı bir gerçektir. Bu gerçekten hareketle “Trafik Güvenliği ve Güvenli Sürüş konusunda ciddi tedbirlerin alınması gerektiği, bu alanda tüm sürücülere yeterli eğitim verilmesinin önemi kendini göstermektedir.